ilhan armutcuoğlu hocaefendi

Gönül sultânlarına gönlümü verdim gitti..
Neyim varsa bezl ettim, akl ü idrâkim gitti..
Bir göz işâretinde saklıdır seyr u sükûn!..
Mürşîd-i asrı buldum, Yûnus’a döndüm gitti…
İlhan Armutcuoğlu

Hazîne

Son eklenenler...

  • Kasidetü’s-Sıddîk

    قصيدة الصديق

    Hz. Ebûbekir Sıddîk (ra)

    Manzûm tercüme: İlhan Armutcuoğlu

    Hz. Ebûbekir Sıddîk (r.a)’a atfedilen bu kaside hayli meşhur olup ve tarih boyunca ilim ve irfan ehlince ezberlenip okunagelmiştir. Osmanlı döneminde tekkelerde okunmuş, medreselerinde talebelere okutulmuştur. Günümüzde İslam dünyasında hâlen okunup nakledilmektedir.

    İlhan Armutcuoğlu Hocamız bu kasideyi nazmen tercüme etmiş ve zamanında Arapça aslı ile levha beraber basılmış, sevenlerinin hânelerini tezyîn etmiştir…

    Kasidetü’s-Sıddîk


    جُدْ بِلُطْفِكَ يَا اِلٰهِي مَنْ لَهُ زَادٌ قَلِيلٌ
    مُفْلِسٌ بِالصِّدْقِ يَأْتِي عِنْدَ بَابِكَ يَا جَلِيل
    Lutfunu ver yâ İlâhî azığım az pek kalîl!..
    Sıdk ile müflis gelir dâim kapına yâ Celîl!..

    ذَنْبُهُ ذَنْبٌ عَظِيمٌ فَاغْفِرِ الذَّنْبَ الْعَظِيمَ
    اِنَّهُ شَخْصٌ غَرِيبٌ مٌذْنِبٌ عَبْدٌ ذَلِيلٌ

    Zenbi çoktur mağfiret kıl hep günahlardan O’nu,
    Şübhesiz O bir garibdir müznib ü abd-i zelil…


    مِنْهُ عِصْيَانٌ وَنِسْيَانٌ وَسَهْوٌ بَعْدَ سَهْوٍ
    مِنْكَ إِحْسَانٌ وَفَضْلٌ بَعْدَ إِعْطَاءِ الْجَزِيلِ

    Ondan isyan bir de nisyân sehve sehv ekler hemân,
    Senden ihsân üzre ihsân sonra vermektir cezil…


    قَالَ يَا رَبِّ ذُنُوبِي مِثْلَ رَمْلٍ لَا يُعَدْ
    فَاعْفُ عَنِّي كُلَّ ذَنْبٍ فَاصْفَحِ الصَّفْحَ الْجَمِيلَ

    Suçlarım kumlar misâlidir benim yâ Rab dedi:
    Cümle isyânım bağışla yarlığayıp kıl cemil…


    كَيْفَ حَالِي يَا اِلٰهِي لَيْسَ لِي خَيْرُ الْعَمَلِ
    سُوءُ أَعْمَالِي كَثِيرٌ زَادُ طَاعَاتِي قَلِيـلٌ

    Nola kim hâlim ilâhî yok sana lâyık amel,
    Sû-i a’mâlim çok amma zâd ü taatim kalîl…


    عَافِنِي مِنْ كُلِّ دَاءٍ وَاقْضِ عَنِّي حَاجَتِي
    إِنَّ لِي قَلْبًا سَقِيمًا اَنْتَ مَنْ يَشْفِي الْعَلِيلَ

    Âfiyet ver her marazdan hâcetim ancak sana!.
    Hastadır kalbim derûnum, Sen ki Şâfi ben alîl..


    قُلْ لِنَارِي اُبْرُدِي يَا رَبِّ فِي حَقِّي كَمَا 
    قُلْتَ قُلْنَا يَا نَارُ كُونِي اَنْتَ فِي حَقِّ الْخَلِيلِ

    Nârıma “berd ü selâm ol” emr u fermânın buyur!.
    Âteşine “sön”! buyurdun söndü ol Nâr-ı Halîl…


    اَنْتَ شَافِي اَنْتَ كَافِي فِي مُهِمَّاتِ الْأُمُورِ
    اَنْتَ رَبِّي اَنْتَ حَسْبِي اَنْتَ لِي نِعْمَ الْوَكِيلُ

    Sen ki Şâfî sen ki Kâfî sen ki cümle işlerde Muîn,
    Sen ki Rabbim sen yetersin sen bana en hoş vekîl..


    رَبِّ هَبْ لِي كَنْزَ فَضْلٍ اَنْتَ وَهَّابٌ كَرِيمٌ 
    اَعْطِنِي مَافِي ضَمِيرِي دُلَّنِي خَيْرَ الدَّلِيلِ

    Hîbe eyle kenz-i fazlın sen ki Vehhâb ü Kerîm!..
    Diyemem gönlümde gizli.. ver de ol yâ Rab delîl…


    هَبْ لَنَا مُلْكًا كَبِيرًا نَجِّنَا مِمَّا نَخَافُ
    رَبَّنَا إِذْ أَنْتَ قَاضِي وَالْمُنَادِي جَبْرَائِيلُ

    Lutf edip mülk-i kebir’i korkulardan sen koru!..
    Rabbimiz sen hâkim oldukça mübaşir Cebraîl..


    اَيْنَ مُوسٰى اَيْنَ ع۪يسٰى اَيْنَ يَحْيَ اَيْنَ نُوحٌ
    اَنْتَ يَا صِدِّيقُ عَاصِي تُبْ اِلَى الْمَوْلَى الْجَلِيلِ

    Nerde Mûsâ, nerde Îsâ, nerde Yahyâ, nerde Nûh!
    Sen ki ey Sıddîk-ı âsî tevbe et Mevlâ Celîl…




    Kaside-i Hz. Ebu Bekir Sıddîk ra
Tercüme: İlhan Armutcuoğlu
    Tezyin: Ömer Kirazoğlu, Hat: Ali Hüsrevoğlu, Tercüme: İlhan Armutcuoğlu


  • Ali Rızâ Hocaefendi

    Kitâbe-i seng-i mezâr


    Kabir taşı kitâbesi
    HÜVE'L-BÂKÎ 

    Kadrinî seng-i musallâda bildiler ammâ,
    Ser verdin, sır vermedin hiç bilmediler ammâ,
    Seyyâr Evliyâ lakab yaşadın öyle gitdin…
    Bilen de söylemedi imâ ettiler ammâ…


    Hacı Ali Rızâ Hocaefendi (kaddesellahu sirruh)
    Rûhuna el-fâtiha
    Doğumu: 1336
    Vefâtı: 10 Kasım 1994

    Ali Rıza Hocaefendinin kitâbe-i seng-i mezârı olarak İlhan Armutcuoğlu hocamız tarafından kaleme alınmıştır.


  • Kitâbe-i seng-i mezâr


    Kur’ân muallimi Mehmet Ali Efendi



    Hadim’ül Kur’ân oldum okuttum,
    O ilk ezanı ruhumda tuttum.
    Elif’te safa, mim’de vefayı,
    Fetretde buldum her dem okuttum.

    İlhan Armutcuoğlu Hocamızın babası Mehmet Ali Efendinin kitâbe-i seng-i mezârı olarak hocamız tarafından kaleme alınmıştır.


  • İlhan ARMUTÇUOĞLU Hocamızın Vefâtına Tarihler



    «Hüdhüd idi hep bahâra göçtü,
    Bülbül idi gülizâra uçtu
    1445

    Şâir Tâlî

    İlhan Armutcuoğlu Hocamızın kabri şerîfi. Namnam Kasrı. Ula, Muğla
    İlhan Armutcuoğlu Hocamızın kabri şerîfi.
    Namnam Kasrı. Ula, Muğla

    Zikreyleyerek ömür sürerdi,
    İnşâallah, Cemâl’e erdi,
    Bürde’yle, salât dilinde virdi,
    «İlhan Hocamız Nebî’ye uçtu.» 1445

    Şâir Tâlî


    «Ahlâkta civân
    Cennete revân
    Çıktı iki er:
    el-Mağfûr İlhân» (1445)


    Prof. Dr. Mustafa Kara Hoca


    «Bir er öldü dediler
    Cümle feryâd ettiler
    Bir Hak dost öldü diye
    Giryân oldu melekler»


    Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu Hoca



dervişler (10) dervişân (31) dil (4) divân-ı ilhan (3) dişçi mehmed efendi (3) dr hulusi baybal (2) dua (2) edeb (2) ehlullah (9) habibullah (2) haremeyn (9) havf ve reca (2) hayatı (2) ilhan armutçuoğlu (20) ilticâ (2) imam gazali (4) insanı kamil (3) kabe-i muazzama (3) kabir taşı kitâbesi (6) kalb (7) kitâbe-i seng-i mezâr (7) Kur'an-ı Kerim (5) Medine-i Münevvere (5) muhabbet (2) muhabbeti rasulullah (4) muhabbetullah (2) muhammed es'ad erbîlî (3) musa topbaş (4) Muğla evliyâları (4) naat (2) namnam kasrı (13) osman nuri topbaş (2) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) (4) ramazanoglu mahmud sami (13) rasulullah (3) seyri süluk (12) Sünnet-i seniyye (2) tasavvuf (31) zikrullah (4) şiirler (2)

Go back

Your message has been sent

Warning

Bize ulaşın:


Go back

Your message has been sent