
Hazîne

- cum'a mesajları (15)
- divân-ı ilhan (8)
- hakkında yazılanlar (8)
- hayatı (10)
- hâtıralar (11)
- kitâbe (9)
- makaleler (6)
- manzum tercümeler (2)
- mülâkatlar (5)
- sohbetler (2)
- şiirleri (7)
Son eklenenler...
-
Kasidetü’s-Sıddîk
قصيدة الصديق
Hz. Ebûbekir Sıddîk (ra)Manzûm tercüme: İlhan Armutcuoğlu
Hz. Ebûbekir Sıddîk (r.a)’a atfedilen bu kaside hayli meşhur olup ve tarih boyunca ilim ve irfan ehlince ezberlenip okunagelmiştir. Osmanlı döneminde tekkelerde okunmuş, medreselerinde talebelere okutulmuştur. Günümüzde İslam dünyasında hâlen okunup nakledilmektedir.
İlhan Armutcuoğlu Hocamız bu kasideyi nazmen tercüme etmiş ve zamanında Arapça aslı ile levha beraber basılmış, sevenlerinin hânelerini tezyîn etmiştir…


Kasidetü’s-Sıddîk
جُدْ بِلُطْفِكَ يَا اِلٰهِي مَنْ لَهُ زَادٌ قَلِيلٌ
مُفْلِسٌ بِالصِّدْقِ يَأْتِي عِنْدَ بَابِكَ يَا جَلِيلLutfunu ver yâ İlâhî azığım az pek kalîl!..
Sıdk ile müflis gelir dâim kapına yâ Celîl!..
ذَنْبُهُ ذَنْبٌ عَظِيمٌ فَاغْفِرِ الذَّنْبَ الْعَظِيمَ
اِنَّهُ شَخْصٌ غَرِيبٌ مٌذْنِبٌ عَبْدٌ ذَلِيلٌZenbi çoktur mağfiret kıl hep günahlardan O’nu,
Şübhesiz O bir garibdir müznib ü abd-i zelil…
مِنْهُ عِصْيَانٌ وَنِسْيَانٌ وَسَهْوٌ بَعْدَ سَهْوٍ
مِنْكَ إِحْسَانٌ وَفَضْلٌ بَعْدَ إِعْطَاءِ الْجَزِيلِOndan isyan bir de nisyân sehve sehv ekler hemân,
Senden ihsân üzre ihsân sonra vermektir cezil…
قَالَ يَا رَبِّ ذُنُوبِي مِثْلَ رَمْلٍ لَا يُعَدْ
فَاعْفُ عَنِّي كُلَّ ذَنْبٍ فَاصْفَحِ الصَّفْحَ الْجَمِيلَSuçlarım kumlar misâlidir benim yâ Rab dedi:
Cümle isyânım bağışla yarlığayıp kıl cemil…
كَيْفَ حَالِي يَا اِلٰهِي لَيْسَ لِي خَيْرُ الْعَمَلِ
سُوءُ أَعْمَالِي كَثِيرٌ زَادُ طَاعَاتِي قَلِيـلٌNola kim hâlim ilâhî yok sana lâyık amel,
Sû-i a’mâlim çok amma zâd ü taatim kalîl…
عَافِنِي مِنْ كُلِّ دَاءٍ وَاقْضِ عَنِّي حَاجَتِي
إِنَّ لِي قَلْبًا سَقِيمًا اَنْتَ مَنْ يَشْفِي الْعَلِيلَÂfiyet ver her marazdan hâcetim ancak sana!.
Hastadır kalbim derûnum, Sen ki Şâfi ben alîl..
قُلْ لِنَارِي اُبْرُدِي يَا رَبِّ فِي حَقِّي كَمَا
قُلْتَ قُلْنَا يَا نَارُ كُونِي اَنْتَ فِي حَقِّ الْخَلِيلِNârıma “berd ü selâm ol” emr u fermânın buyur!.
Âteşine “sön”! buyurdun söndü ol Nâr-ı Halîl…
اَنْتَ شَافِي اَنْتَ كَافِي فِي مُهِمَّاتِ الْأُمُورِ
اَنْتَ رَبِّي اَنْتَ حَسْبِي اَنْتَ لِي نِعْمَ الْوَكِيلُSen ki Şâfî sen ki Kâfî sen ki cümle işlerde Muîn,
Sen ki Rabbim sen yetersin sen bana en hoş vekîl..
رَبِّ هَبْ لِي كَنْزَ فَضْلٍ اَنْتَ وَهَّابٌ كَرِيمٌ
اَعْطِنِي مَافِي ضَمِيرِي دُلَّنِي خَيْرَ الدَّلِيلِHîbe eyle kenz-i fazlın sen ki Vehhâb ü Kerîm!..
Diyemem gönlümde gizli.. ver de ol yâ Rab delîl…
هَبْ لَنَا مُلْكًا كَبِيرًا نَجِّنَا مِمَّا نَخَافُ
رَبَّنَا إِذْ أَنْتَ قَاضِي وَالْمُنَادِي جَبْرَائِيلُLutf edip mülk-i kebir’i korkulardan sen koru!..
Rabbimiz sen hâkim oldukça mübaşir Cebraîl..
اَيْنَ مُوسٰى اَيْنَ ع۪يسٰى اَيْنَ يَحْيَ اَيْنَ نُوحٌ
اَنْتَ يَا صِدِّيقُ عَاصِي تُبْ اِلَى الْمَوْلَى الْجَلِيلِNerde Mûsâ, nerde Îsâ, nerde Yahyâ, nerde Nûh!
Sen ki ey Sıddîk-ı âsî tevbe et Mevlâ Celîl…

Tezyin: Ömer Kirazoğlu, Hat: Ali Hüsrevoğlu, Tercüme: İlhan Armutcuoğlu
-
Ali Rızâ Hocaefendi
Kitâbe-i seng-i mezâr

Kabir taşı kitâbesi HÜVE'L-BÂKÎ
Kadrinî seng-i musallâda bildiler ammâ,
Ser verdin, sır vermedin hiç bilmediler ammâ,
Seyyâr Evliyâ lakab yaşadın öyle gitdin…
Bilen de söylemedi imâ ettiler ammâ…
Hacı Ali Rızâ Hocaefendi (kaddesellahu sirruh)
Rûhuna el-fâtiha
Doğumu: 1336
Vefâtı: 10 Kasım 1994
Ali Rıza Hocaefendinin kitâbe-i seng-i mezârı olarak İlhan Armutcuoğlu hocamız tarafından kaleme alınmıştır.
-
Kitâbe-i seng-i mezâr
Kur’ân muallimi Mehmet Ali Efendi
Hadim’ül Kur’ân oldum okuttum,
O ilk ezanı ruhumda tuttum.
Elif’te safa, mim’de vefayı,
Fetretde buldum her dem okuttum.İlhan Armutcuoğlu Hocamızın babası Mehmet Ali Efendinin kitâbe-i seng-i mezârı olarak hocamız tarafından kaleme alınmıştır.
-
İlhan ARMUTÇUOĞLU Hocamızın Vefâtına Tarihler
«Hüdhüd idi hep bahâra göçtü,
Bülbül idi gülizâra uçtu.» 1445
Şâir Tâlî
İlhan Armutcuoğlu Hocamızın kabri şerîfi.
Namnam Kasrı. Ula, Muğla
Zikreyleyerek ömür sürerdi,
İnşâallah, Cemâl’e erdi,
Bürde’yle, salât dilinde virdi,
«İlhan Hocamız Nebî’ye uçtu.» 1445
Şâir Tâlî
«Ahlâkta civân
Cennete revân
Çıktı iki er:
el-Mağfûr İlhân» (1445)
Prof. Dr. Mustafa Kara Hoca
«Bir er öldü dediler
Cümle feryâd ettiler
Bir Hak dost öldü diye
Giryân oldu melekler»
Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu Hoca
dervişler (10) dervişân (31) dil (4) divân-ı ilhan (3) dişçi mehmed efendi (3) dr hulusi baybal (2) dua (2) edeb (2) ehlullah (9) habibullah (2) haremeyn (9) havf ve reca (2) hayatı (2) ilhan armutçuoğlu (20) ilticâ (2) imam gazali (4) insanı kamil (3) kabe-i muazzama (3) kabir taşı kitâbesi (6) kalb (7) kitâbe-i seng-i mezâr (7) Kur'an-ı Kerim (5) Medine-i Münevvere (5) muhabbet (2) muhabbeti rasulullah (4) muhabbetullah (2) muhammed es'ad erbîlî (3) musa topbaş (4) Muğla evliyâları (4) naat (2) namnam kasrı (13) osman nuri topbaş (2) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) (4) ramazanoglu mahmud sami (13) rasulullah (3) seyri süluk (12) Sünnet-i seniyye (2) tasavvuf (31) zikrullah (4) şiirler (2)
